Saat 11:47 falandı. Üretim hattına inmek için önlük, bone vs. tüm gerekli kıyafetleri giydikten sonra derin bir nefes aldım. Üretim koridorlarında geçen 5 yılıma istinaden aldığım bu nefes kendime, kariyerime verdiğim en büyük haksızlıklardan biri. O koridorlarda koştururken hiç düşünmezdim "ya nefessiz kalırsam" diye. Kaldı ki, geceler boyu çalışırdım, hiç de nefessiz kalmazdım.
Aybala Hanım'la aramda geçen bir kaç dakikalık konuşma aklıma geldi. "İnce bir çizgidesin tatlım, o çizgiyi aştığın an seni kimse tutamayacak." demişti. Çizgiler demişken, tavandaki karoları saymaya başladığımı farkettim. Bütün fabrikalarda olur bu karolardan. Hiç bir işe de yaramazlar. Bir yağmur yağsın, hemen damlatırlar. Karoların düzenine bakınca, düzensizliğime güldüm. "Sen o düzensizliğe, düzen getirebilmiş nadir mühendissin. Hala senin düzeninden gidiyoruz, kendini mi düzeltemeyeceksin." demişti Aybala.
Süt sektörünün içine doğmuşum gibi hissediyordum. Ama aslında oraya ait değilmişim de gibi. Bugün olsa yine süt sektöründe çalışır mıydım? "Hayır" cevabım. Peki ne yapardım? "Bilmiyorum." Nasıl bilmem?
Yaşam koçlarının anlattıkları ve net oldukları tek bir şey var. "Hayatınızı kontrol etmeye çalışmayın." Ben hayatımı kontrol altında tutucam diye delirdim 28 yılda. Siz neden bahsediyorsunuz? Bu saatten sonra kontrol altına alamadıklarım içimi gıcıklarken, nasıl birden değişip kontrolü yukarıya bırakayım?
Düşünceler beynimi adeta yakarken aşağı inmiş bulundum. Kapıdan üretim koridoruna çıktım. Hani şu dün geceden beri beni öldüreceğini(!) düşündüğüm koridora. Derin bir nefes daha aldım.
Durdum.
Bir nefes daha.
Durdum.
Gülümseme geldi. Birden. Şaşkınlıkla yanımda üretimci arkadaşlardan biri geçti. "Hayırdır Burcu Hanım" dedi. Bir şey yok der gibi kafa salladım. Gülümsemeye devam ediyordum.
Nefes alıyorum diye gülümsemedim. O süt kokusu ciğerlerime dolunca saçma bir gülme geldi içimden. Neden diye sormayın ben de bilmiyorum. Aslında biliyorum. O koku bana 6 yıl öncesini, 6 yıl önceden devam eden 5 yılı anımsattı diye gülmüştüm. Ama onca gözyaşına bu gülümseme küfür gibiydi.
Ve tekrar düşündüm.
"Asla kurtulamıcam ya" dedim. "Ben buyum işte. Sütçüyüm.(!) Ve asla kurtulamıcam."
Kontrolü bırakmanın tam zamanıydı şimdi.
Beni burada bırakın!!! diye bağırıcam sanırım en kısa zamanda. Tam burda. Burda!
12:19
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder