9 Nisan 2017 Pazar

27

Çocukken hayatı çiçek bahçesi gibi algılıyoruz sanırım. Her yer çiçek, rengarek. Hiç solmayacaklarmış gibi hani. 

Sonra büyümeye başlayınca, çiçeklerin yavaş yavaş soluşuna şahit oluyoruz. Solan her çiçek ardında korkan bedenler bırakmaya başlıyor. Zaman hızlıca akıp giderken hayatın o çiçek bahçesinden ibaret olmadığını yüzüne vuruyor insanın. Anlıyor ama sindiremiyor insan. Çiçek bahçesi, bataklığa dönüşüveriyor. Bataklıkta açmış bir kaç çiçek solmasın diye onlara tutunmaktan başka çare bırakmıyor insana. 

Sindirmek lazım o bataklığı, büyümenin en kötü yanı o bataklık. Ve tutunmak lazım o çiçeğe, miniminnacık bile olsa umut veriyor diye. 🍀 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder