O anda ona gülümsedim.
"Sen beni seviyorsun ya." dedim. "Sevdiği kadına kötülük yapmış biri, nasıl olur da onun kendisini karşılıksız sevmesini bekler?" -
Belki aşk acımasız olan.
Belki de bizleriz onu acımasız hale getiren.
Belki aşk imkansız olan.
Belki de şu hayatta ki her şeyden daha gerçek.
Sinan Akyüz'ün kaleminden bir roman "Sevmek Zorunda Değilsin Beni". Bir hayat kadınına sırılsıklam aşık olan Cemil'in hikayesi.
Romanın her satırında gizli olan aşk, kitabın son satırlarını bitirmemle birlikte sahipleniverdi beni.
Aşkı tatmak için yaratıldığını düşündüğüm insan evladı, aşk acısı ne demekse, o acıyı çekmeden büyüyemeyenlerden.
Aşk yanlış adam, yanlış kadın ve yanlış zaman 3lüsünün tam anlamıyla birleşimi değil de ne?
Yanlış olduğunu bile bile ona doğru sürüklendiğiniz her kimse, şu an içinizden lanetler küfürler yağdırmanız anlamsız. Yapmayın.**
**Maalesef ki aşkın tanımı 'YANLIŞ' sözcüğünü barındırmaya devam ettikçe, insan evladı aşk yüzünden acı çekmeye mahkum olacak, içinde büyüttüğü aşkına ve engel olamadığı için kendine 'yapmayın' demem kadar anlamsızca lanetler, küfürler yağdıracaktır. **
Aşk, doğrularınızla çeliştiği her an, ölüme yaklaştığınızı kalbinizde hissedecek ama ona asla engel olamayacaksınız. Aşk bu. O başka hiç bir şeye benzemeyecek, her bir hücrenize işleyecek, kanser gibi yayılacak ve size zarar verecektir. Belki size dört mevsimi yaşatacak ama sizi asla öldürmeyecektir.
Silkelenin şimdi.
Yanlışlarınızı düşünmeye ara verin.
Doğrularınız her nerdeyse, onlarla tutunun hayatınıza.
Ama bilin, siz doğrularınızla yürüdükçe, aşktan bir o kadar uzaklaşacaksınızdır. Çünkü aşk, karşınızda doğrularınızı kabul etmeyecek kadar kibirli ve sağlam duracak, size uzaktan bakıp bakıp sinsice gülümsemeye devam edecektir.
"Belki imkansız aşk, belki de gerçek...
Her ne olursa olsun, aşk için her şeyle, herkesle savaşmaya değmez mi?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder