Hediye gibi gelmiştin..
30 Kasım 2008.. Bir Pazar günü Ankara. History of Jazz dersinden koşarak çıkmıştım senin için.
Elinde guaj boyalar, wall-e oyuncağı..
Hafif yağmurluydu..
Belki de asla bilemezdik.. doğru insanlar olduğumuzu aklımızdan dahi geçiremezdik.
Corvus bar, tunalı tarafları.. Hava hala hafif yağmurlu..
1 tekila, 2 tekila, 3 tekila..
İşte o gün bugün, seni o yağmurun kokusu, o tekilanın tadıyla bagdaştırmışım.
Şimdi kendime o kadar çok kızıyorum ki, keşke ama keşke, her anımızı bir yerlere kaydetseydim.
Ne kadar çocukça ne kadar safça olduğumuzu kanıtlayabilirdik belki o zaman?
Bir sürü hata yaptım.
Bir sürü affedilemicek hata yaptım.
Lanet olsun.
Ve sen hala bana, akşam gözlüm dersin.
Hala bana her dokunuşunda gözlerinin doluşunu izler, içime akıtırım gözyaşlarımı.
Seni seviyorum.
Ne kadar içten, ne kadar etkileyici iki kelime bizim için.
4 seneyi devirmiş, ama bir o kadar gerçek iki kelime.
Seni seviyorum.
Son yokuştayız. Bu sefer asla ellerini bırakmaya niyetim yok.
İçime işledin.. İçimdesin..
Tek saniye bile gözümü açmadan, kollarında dans ettiğim o an aklımda.
O şarkı kulaklarımda.
Yanağın yanağımda.
Seyirlik değil, ömürlük olsun.
Dilerim bu defa bu son olsun..
Son ihtimalime....
"08.07.2012 tarihinde, İstanbul dönüşü kağıtlara döşenmiş olan bu yazı; 06.07.2012 tarihinde Mert Köktener tarafından, tarafıma yapılmış olan, en onur verici teklife istinaden yazılmıştır. Şarkı, ömrümüzün şarkısı, Sezen AKSU'dan "HOŞGELDİN" hala kulaklarımızda. Darısı bütün sevenlerin başına."
Küçük dünyamın büyük insanısın sen. :) Her şey seninle başladı ve her şey seninle bitecek son akşam gözlü esmerim... Hayatımın en doğru adımını attım o gece ve teklifimi kabul ettiğin için çok teşekkür ederim :)
YanıtlaSilDediğin gibi;
Seyirlik değil, ömürlük olsun,
Dilerim bu defa bu son olsun...