Icq diye bir şey vardı küçükken. Bilir misiniz bilmem. Kimle konuştuğunu dahi bilmeden bıdır bıdır konuşurdun. O yaşlarda hep büyük bir insanmışım gibi numara yapmayı tercih ederdim, niyeyse. 20 yaşındayım derdim. Nerde okuyosun dediklerinde, ODTÜ Tıp derdim. :) İşin garip tarafı, ODTÜ de tıp var zannederdim. Hatta biz ailecek, benim bir gün ODTÜ de tıp okuyacağıma inanırdık. :))) Bu ne cahillik anlamıyorum hadi ben çocuktum. Ya bizimkilere ne demeli? Annem babam nasıl iyi ebeveynlermiş görüyorsunuz. Beni hep ütopik şeylere alıştırmışlar, gelecekle ilgili hayallerim bile imkansızmış. :) Icq da konuşurken ODTÜ Tıp dediğimde karşımdaki kim olursa olsun "Hadi yaaa, öyle mi? Vay bee.. Ne kadar zekisin demek ki" falan diyerek beni yerden yere vurmuş da haberim yokmuş. Ben de ego tatmini yapıyor olucam ki, bu iğneleyici tavırları anlamak yerine, "Yaaa çok zekiyim ben" demeyi tercih ederdim. Ah ah ne deli çağ, ne deli günler.. :)
Klasik bir ailenin klasik tek çocuğuyum ben aslında. "Benim kızım doktor olucak" diyen bir baba, "Benim kızım çocuk doktoru olucak" diyen bir annenin, tek kızı işte. Başka hayal kurmama izin verilmemiş olucak ki, lise son sınıfa gelene kadar, hatta sınav sonuçları açıklanana kadar dahi ben mühendis ne demek bilmiyordum. Halbuki yedek hedeflerinin olmaması ne kadar saçma. "ÖSS de beklediğim başarıyı gösteremezsem ne yaparım?" ı dahi düşünmemiş olucam ki, sınav sonuçları açıklandığında baya bi afalladım. Zira ÖSS'ye hazırlandığım zamanlarda, mühendis olacağım aklımın ucundan geçmezdi. Geçemezdi. Doktor olucaktım ben. Ne mühendisi. :)
Beynim büyük bir kaos yaşarken duygularım altüst olmuştu. Hiç unutmam o geceyi, gizli gizli vitrindeki yıllanmış şarabı açıp, bir şişe şarabı kafama dike dike içmiştim. O sınav stresiymiş, tercih stresiymiş zamanları zaten dokunulmazlık kazanıyosunuz. Herşeyi yapmak size serbest. Streslisiniz ya. O yüzden işte :)
Tercih günü gelip çattığında 12 adet tıp tercihi yazılmıştı bile kağıda. Ama kazanamayacağıma emindim. Bir yandan aklım ODTÜ de olucak ki, mühendislik dallarını araştırmaya başlamıştım. Kimya mühendisliği, isminde meymenet yok. Kimyadan oldum olası nefret ederim. Bir de mühendisi mi olucam. Ama olsun dedim hadi. ODTÜ Kimya mühendisliği 13. tercih olsun. Sonra Gıda mühendisliğini keşfettim. Ufak bir araştırma sonucunda tek bir sonuç çıktı ortaya. "Gıda iyidir canım, tam bir bayan mesleği. Hem AB uyum yasaları falan, önü çok açık." Ne palavra ne palavra. Tamam ya dedim. Bir sene daha hazırlanmaktansa ODTÜ de herhangi bir mühendislik okumak iyidir. 14. tercih ve son tercih ODTÜ Gıda Mühendisliği.
"Ne yapar bu mühendis yahu. Yemek mi yapcaz yani? Diplomayı satarım en olmadı. Fırın falan açarım ne bilim. Zaten tutmama ihtimali de yüksek. Bir daha deneriz olmadı. Hem tutarsa da iyi olur ha. Eskişehir de ETİ var, PINAR var. Olur mu ki dersin. Olur ya. Nese uyuyim ben."
Sabah sonuçlar açıklandığında çığlık çığlığa idim. Bu kadar sevinmemdeki neden neydi bilmiyorum. Ben çok sevindim çok sevindim diye bağırıken, telefonda kuzenim, "ben sana yazma demedim mi? benim bissürü arkadaşım açıkta" demeyi tercih etmişti. :) hiç unutmam. Hiç silinmedi aklımdan. Hatta her seferinde diyorum. "Kapak olsun. Senin arkadaşların akılsızsa ben napayım :)"
İşte böyle başladı hikayem. ODTÜ, hayatımda karşılaşabileceğim en güzel yer, en güzel yuva oldu hep benim için. O yüzden her fırsatta o çoooooook ama çoooooook sevdiğim insanla o ormanın kokusunu çekmeye bayılıyorum. ODTÜ beni büyüten, benim aklımı başımdan alan, beni aşık eden, bana araba(!) kullanmayı öğreten, herşeyden önce bana yaşamdan zevk almayı öğreten tek yer oldu. Öyle de kalıcak hem de ömrümün sonuna kadar.
Gıda mühendisliği mi? Heee o mu? Öncelikle söylemeliyim ki "Bayan mesleği" değil :) Aslında mühendislik bayan mesleği değil. Ama şöyle bir ayrım var ki işin püf noktası. Bayan mesleği erkek mesleği diye bir şey yok. Tuttuğunu koparan bir kadın, en büyük gıda firmalarından birinin kalite müdürü olabiliyorken, pısırık bir adam, o fabrikada 10 gün bile çalışamayabilir. Yani bu biraz kişilik, gelişmişlik, ve kafayla alakalı bir mevzu. Ben başardığıma inanıyorum. İyiki gıda mühendisiyim, iyiki burdayım, iyiki o son tercihimdeyim. :)
Hayır hayır, yemek yapmıyorum.
Çalışma amacım sadece bebekler, çocuklar.. sizleri hiç mi hiç umursamıyorum.
Onlar için yemin ettim bir kere. İçiniz rahat olsun.. .)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder