Bu yerleri bilirsiniz aslında, zaman farklı, şehir biraz daha betonlaşmış sadece.
O zamanlar içindeki mutluluk yüzüne, gözlerinin içine vurmuş insanlar tanıdım. Gözlerin içinden gelen mutlulukla tüm dünyasını mutlu eden insanlar. Şimdilerde uzaklar belki ama, mutlulukları daha mutlu, aşkları daha aşk, kızları güzel, erkekleri yakışıklı. Mutluluklarını gördükçe mutlu olabilcek kadar sevdiğim insanlar.
Evet, gerçek mutluluk sevdiklerinizin mutluluklarında. Bakın bana, mutlu olun sevdiyseniz. Yaşamanın bedellerini ödemekten yorulmayın, hızlı geçiyoruz zamanda. Hissetmediniz mi hiç kemiklerinizde? Tek gerçeğimiz "zaman" aslında. Zamanda mahvolabilirsin. Acı çekebilirsin belki de çok mutsuz olabilirsin. Ama ne kar yağmaktan vazgeçer, ne de yağmur diner. Hayat kendine gelmeni beklemeden akar giderken, zaman seni ASLA beklemez.
Bir yanında mutsuzluğun, bir yanında mutlu olmak için gelmesi beklenen varken işin çok zor. Çünkü sen bir yerlerde hüngür hüngür ağlarken, başka bir köşede kıskanılacasına aşık, mutlu, kahkahalarla gülen insanlarla dolu hayatın. Beklemek hayatın en kötü yüklemi. Çünkü zaman acımasız. Senin mutsuzluğunu beklemeyecek kadar kibirli. Aynı insanlar gibi. Sağlığın gibi. Yaşın gibi, her geçen gün kendine bir kırışıklık daha ekleyen göz kapakların gibi.
Nefes aldığım sürece, evet evet, ben, nefes aldığım sürece, en kötü anımda bile içimde bir yerlerde olan o umuda ne kadar kızgın olsam da, onsuz yaşayamayacağımı anlayacak kadar geçiyorum zamanda. Zamana karşı umut der ki, kar yağmaktan vazgeçmez, evet yağmurlar dinmez ama gözyaşlarım diner, nefesim kesilmezse zaman bana güç verir, ve umudum yaşar.
Tabiii, ben de yaşarsam.
Bubuksultan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder