Her gülüşün, her dokunuşun arkasında yatan milyonlarca sebep varken nasıl inanıyoruz?
İnanıyoruz çünkü ihtiyacımız inanmak.
İnanıyoruz çünkü yaşamanın en büyük ihtiyacıdır inanmak.
Ben sana inanmışsam sanma ki kendimi kandırdım.
Ben sana inanmışsam sanma ki inandım.
Sen benim ihtiyacımken inancımdın.
Şimdilerde ise sadece bir "inançsızlık"sın.
O kadar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder