"Bazen kendi kendine kırılır dal, kendi kendine düşer yaprak. Ne bir rüzgar eser, ne de yağmur yağar. Herşey sessizce oluverir. Sessizce...."
Bir Eylül akşamı hatırlarım ki, şimdiki sessizliğe bedel..
Kokusu kanser gibi..Tadı yok..
Yaprakların her kıpırtısında huzuru aradığım, ama bulamadığım bir Eylül akşamı.
Öyle bir duygu seli ki, şimdiki sessizlikten beter..
Bilip de kendine dahi itiraf edemediğin onca duygu gibi..
Sevip de söyleyemediğin, uzanıp da sarılamadığın, şimdiki acıları senelerce köklerinde yeşertmiş bir ağaç gibi..
Sarılırken unuttuğun onca anı, sadece hıçkıra hıçkıra ağladığında hatırladığın kalbin gibi..
Bulamayacağını bildiğin halde..
Sevmeyeceğini bildiğin halde..
Yanıma gel.. dediğinde gidecek gibi..
İşte o Eylül akşamı için şimdi,
Kendi kendine düşen yaprakların feda ettiği kadar, her şeyimi feda etmeye razıyım..
O Eylül akşamında,
Yanıma gel..
Sadece yanıma...
"Ve bazen de rüzgar eser, içine doluverir. Dallar kırılır, yapraklar düşer. Yağmur başladığında giden gitmiş, oyun bitmiş, perde kapanmıştır. Herşey sessizce oluverir. Sessizce...."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder